Yabancı basını okuyorum ve çok moralim bozuluyor! Bir de üstüne toplu taşıma araçlarında seyahat ettiğim için boğaz enfeksiyonu geçirince moral seviyesi daha da düştü. İşte tam bu sırada TÜSİAD tarafından düzenlenen STEM zirvesine katıldım. Sabahın çok erken saatında kalkmak ve toplantının yapıldığı yere metrobüsle gitmek zorunda kalınca, ilk konuşmacıları candan dinleyemedim. Hafif uyukladım zira! Derken öğle arası verildi ve salona döndüğümde artık herkesi dinleyecek ve anlayacak kıvama gelmiştim.
22 Ekim Çarşamba günü TÜSİAD, Bahçeşehir Üniversitesinde bugünün ve geleceğin teknolojik temelini oluşturan STEM konusunda çok başarılı bir toplantı düzenledi. STEM, İngilizce Science/Bilim, Technology/Teknoloji, Engineering/Mühendislik, Mathematics/Matematik kelimelerinin baş harflerinden oluşuyor.
STEM zirvesi için düzenlenen kitapçık da pek mükemmel hazırlanmış. Sunuş kısmından yaptığım özet şöyle: Ekonomi giderek daha çok bilgiye dayanmaktadır. Ayrıca ekonomiyi büyütecek işler de bilgi temelli işlerdir.Bilgiyi üretecek ve kullanacak kişilerin de gerekli donanıma sahip olması gerekmektedir. Küresel ekonomide güçlü olan ülkeler, inovasyon ve teknolojide yetkinleşen o nedenle de rekabetçi ürün ve hizmetler geliştiren ülkelerdir. TÜSİAD, nitelikli insan gücünün öneminin üzerinde sürekli durmaktadır. Bugünün öğrencileri, yarının çalışan nüfusu olacaktır. Dolayısiyle bu bireylerin bilgi toplumu olması gerektir ve aynı zamanda becerilerle donanması gerekmektedir. Bu becerilerin başında, bugünün ve geleceğin bilimsel ve teknolojik gelişmelerinin temelini oluşturan, STEM yani bilim, teknoloji, matematik, mühendislik gelmektedir. Bilim ve teknolojide ilerlemek, genç nüfusun STEM alanlarında başarı düzeyini yükselterek, analitik ve eleştirel düşünme yeteneği kazandırarak, problem çözme becerilerini geliştirerek mümkün olacaktır. Türkiyenin yalnızca teknolojiyi ithal eden ve kullanan değil, üreten ve bu alanda dünya çapında rekabet gücüne sahip bir ülke konumuna gelebilmesi için STEM alanında iyi yetişmiş insan gücünün önemi büyüktür.
TÜSİAD STEM konusunu 2014 yılında öncelikli çalışma alanı olarak belirledi. Bu amaçla bir dizi etkinlik planladı, işte onlardan biri de Çarşamba günü yer alan toplantıydı.
Toplantıda yerli ve yabancı konuşmacılar vardı. Konuşmacılardan birisi aynı zamanda Sponsorlardan birisi olan Samsung şirketinin Yönetim Danışmanı Yoon-Won Lee idi. 40 yıllık mühendislik deneyimine sahip Lee’nin liderliği ve derin teknoloji uzmanlığı, Samsung’un dünya çapında en büyük elektronik şirketlerinden biri olarak inşasına katkıda bulundu. Samsung, Yarı iletken Teknolojilerinin başarısı ve hayata geçirdiği eğitim programlarıyla bilinmektedir. Oluşturduğu politikalar Samsung’a Kore’de çalışılacak en iyi şirket olma itibarını kazandırmıştır.
Konuşmacılardan bir diğeri Leland Mervin, uzaya gitmiş bir astronot. Kimya alanında lisans ve malzeme mühendisliği alanında yüksek lisans derecesine sahip. Leland Melvin, NASA Langley Araştırma Merkezi’nde tahribatsız muayene alanında çalışmış; uzay araçlarında hasar ölçüm işlerinde kullanılan fiber optik algılayıcılar geliştirmiş bir mühendis. Ağırlıksız Yüzme Laboratuvarı’nın eğitim havuzunda, uzay yürüyüşü yapacak bir NASA astronotu olmak üzere yapılan eğitim çalışmasında, başına taktığı kaskın içine, tükürme ve sümkürme için gerekli olan yumuşak ped konmaması neticesi, kulağından kan gelmiş ve işitme yeteneğini kaybedip, astronot olma hayallerini rafa koymuş. Ancak, ilerki yıllarda işitme yetisini yeniden kazanınca, astronoluk eğitimine devam etmiş ve uzaya gitmiş. Mervin’in uzay mekiğinin içinde, yer çekimsiz ortamda arkadaşlarıyla oynadığı oyunlar da çok ilginç. Top oynarken topu yakalamak için havada çarpıştığı arkadaşı ile pek eğleniyorlardı. Leland, araştırmacı, astronot ve Üst Düzey Yönetim Hizmetleri lideri olarak 24 yıl NASA’da çalıştı. Şimdi ise, çeşitli toplantılara katılarak kalıcı olumlu değişim için tiyolar veriyor. Aynı zamanda çalışılan konu üzerinde sebat ve mükemmellik öykülerini paylaşmaya devam ediyor.
Konuşmacılardan bir diğeri The Economist dergisi tarafından “Bay Yaratıcılık” ve “seri inovasyoncu” olarak adlandırılan John Kao idi. Kao, aynı zamanda inovasyon alanında bir kanaat önderi, uygulamacı ve aktivist. Şirketlere, genç girişimler ve ülkeler için inovasyon stratejisi oluşturma ve uygulama, gelecek yönelimlerini belirleme alanlarında danışmanlık yapıyor.
John Kao 1982-96 yıllarında Harvard Business School’da profesör olarak çalışmış; inovasyon ve girişimcilik dersleri vermiş. Çok satan kitaplar listesine giren Jamming: The Art and Discipline of Business Creativity (Toplu Doğaçlama: İş Dünyasında Yaratıcılık Sanatı ve Disiplini) ve Ekim 2007’de yayınlanan Amerika’nın büyüyen inovasyon sorununu ele alan Innovation Nation (İnovasyon Ulusu) kitaplarını kaleme aldı. Eğitim özgeçmişinde Yale Medical School’da edindiği tıp doktoru ünvanı, Massachusetts General Hospital hastanesinde sürdürdüğü çalışma ve Harvard Business School’dan aldığı MBA derecesi de bulunuyor. John Kao ayrıca boş zamanlarında caz piyanistliği de yapıyor.
Öğleden sonra iki tartışma oturumu yapıldı. Gazeteci Cüneyt Özdemir tarafından yönetilen oturumların ilki “Geleceğin Dünyasına Hazır Nesiller” başlığı taşıyordu. Proğrama katılan Beliz Bediz, TÜSİAD’ın 2012 yılında açtığı yarışmada birinci olmuş bir girişimci. Diğer katılımcı Emir Konuk ise Bediz’in şirket ortağı onun da yarışma birinciliği var. Üçüncü katılımcı Batuhan Aydagül ise Eğitim Reformu girişimcisi. Bu genç nesil, bize kendi girişimci ruhlarını özetleyerek örnekler verdiler.
İkinci tartışma oturumu “Üniversitelerin STEM Eğitimindek Rolü, ihtiyaçlar ve Beklentiler” başlığını taşıyordu. Oturuma, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar; İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Prof. Dr. Ali Güngör, Bahçeşehir Üniversitesi Rektör yardımcısı ve Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran S. İnan katıldılar. Rektörler, girişimciliği öğrencilerinden örnekler vererek anlattılar.
Yazarın diğer yazıları: http://www.ayfertuzcuunsal.com/ adresinde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder