25 Şubat 2014 Salı

Sinagog'un başına gelenler

Murad Uçaner, 19. Yüzyılda Antep’deki eğitim hayatını anlatan güzel bir yazı dizisi hazırladı. Editörlüğün faydalarından biri de yazılan kitapları, yazıları herkesten önce okumaktır. Benim de bu yazı dizisini okuma ve bilgi ekleme şansım oldu. Orada bir şey dikkatimi çekti. Antep’te yaşayan Müslüman da, Hristiyan da, Yahudi de o dönemin başında “Mahalle Mektebi” ne gidiyordu. 


Mahalle Mektebi, Müslüman, Hristiyan veya Yahudi din adamının öğretmenliğinde oluşturulan bir sınıftı ve genellikle de ya Cami, ya Kilise ya da Sinagog’un yanında yer alan bir bina veya evde hizmet veriyordu. Daha çok ezbere dayanan bir yöntemle dini kitaplar okutuluyor ve öğretiliyordu.
Bu yazıyı restore edilerek günümüze kazandırılan Antep Havrası’nı biraz anlatmak için kaleme aldım. Kaynak olarak Naim A. Güleryüz’ün 2012’de çıkardığı “Gaziantep Yahudileri” kitabını kullandım. Güleryüz, milliyetçi kaygılarla kitabın adına Gaziantep Yahudileri dedi herhalde. Aksi halde taaa Romalılar’a belki daha öncelere dayandırdığı Antep Yahudi yerleşimine bu kadar yeni bir isim verilebilir mi? Her neyse... İsmi dışında gayet güzel bir kitap ve iyi de bir kaynak.
Güleryüz, Antepli Yahudi Yakup Abut Özsezikli ile Mahalle Mektebini konuşmuş. Özsezikli, Antep Yahudileri’nin 3 yaşından itibaren Sinangog’un avlusunda bulunan Talmud Tora’ya* devam ettiklerini ve verilen bilgilerin İbranice dini metin olduğunu söylemiş. Ders sırasında çocuklar yaramazlık yapınca, öğretmen pozisyonundaki din adamı, sopasını o çocuğa doğru fırlatır, çocuk sopayı alıp öğretmene getirir ve bir güzel de dayak yermiş.
Antep Sinagogu 957 metrekarelik bir alan kaplıyormuş. Sinagog’un ne zaman inşa edildiği kesin olarak bilinmiyor. Nitekim, Zuhal Demirpençe, “Kaderine terk edilen sinagog” isimli 22 Şubat 1991’de Sabah Gazetesi’nde yazdığı haberinde tarihinin 10. Yüzyıla kadar gidebildiğini belitmişse de bu somut olarak teyid edilemiyormuş.
1948’de Abraham Galante tarafından İstanbul’da yayınlanan Appendice a l’historire des Juifs d’Anatolie isimli eserinde Antep’te bulunan sinagog için şunları yazmış: 8 Eylül 1872’de Halep Vilayeti yetkilisi, Antep’teki Sinagog’un Yahudiler’in ihtiyaçlarına yetmediği ve yanındaki okul binasının eklenmesiyle yeniden inşa edilebilmesi için izin istemiş. 12 Aralık 1873’de izin çıkmış ve yeniden inşa edilmiş. Nitekim, 1874’te Antep’i ziyaret eden bir yolcu da, kentte yeni inşa edilen bir Sinagog’un yapımından bahsetmekteymiş.
Arkeolog Prof. Dr. Engin Özgen’in güzel bir lafı vardır: “Eski binaları restore ediyoruz iyi de, aslına uygun yapabiliyor muyuz acaba?” der. İşte, bu laf, Antep Sinagog’u için de geçerli. Bakınız, Naim Güleryüz kitabının 40. sayfasında ne yazmış. Sinagog’da Ehal Kapısı olurmuş. Tevratların muhafaza edildiği ve Sinagog’un en kutsal bölümü olan Ehal kapısı, aslında bir dolabın kapağı imiş. Çok nadir, sadece Tevrat çıkarılırken açılırmış. Ehal Kapısı, Kudüs yönüne doğru inşa edilir ve maddi dünyadan kutsal olana geçişi simgelermiş.
Ehal Kapısı’nın üzerinde 1992’de fotoğraflanan, ancak bugün kayıp olan bir kitabe bulunuyormuş. Kitabede yazanlar, Antik Çağdan Günümüze Türkiye’de Sinagog mimarisi üzerine tez yazan, İnci Türkoğlu’nun yayınlanmamış yüksek lisans tezininin 42. Sayfasında yer almış.
Bazı eski Antepliler’in ifadelerine göre, mevcut Sinagog’un arka sokağında antik bir sinagog vardı, ancak bu tez de somut olarak kanıtlanamıyormuş.
Antep’teki Sinagog da Kilis ve Antakya’da olduğu gibi Güneydoğu’ya özgü kesme taş malzemeden inşa edildi ve yerel özellikler taşıyor.
Güleryüz, Antep Sinagogu’nun özelliklerini ve dini yapısını gayet güzel anlatmış. Buradan yazılanlardan anladığıma göre, Sinagog’un onarımı aslına göre yapılmadı, zaten bugün de aslına uygun olarak işlev görmüyor.
Antep Sinagog’u 1940’lı yılların başında askeriyeye tahsis edilmiş.Daha sonra –ne kadar süre sonra belirtilmemiş- rica ile boşaltılmış. 1975 yılında ise belediye taşınmazın 50 metrekarelik kısmını istimlak edip, yola katmış. Burada detaya girmek istemiyorum. Daha sonra binanın başına neler neler gelmiş. Demir kapısının bir kanadı hurdacıya satılmış mesela!
Evet, Sinagog’un hikayesinin özeti böyle... Bundan sonra neler olacak bakalım? 


Yazarın diğer yazıları: http://www.ayfertuzcuunsal.com/p/yazilari.html adresinde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

WELAJANS Web sitesi çözümleri; Sizin de bir web siteniz olabilir. ->>> htt:// www.sitepaneli.net