20 Ocak 2014 Pazartesi

Anish Kapoor istanbul'da

Sabancı Müzesi’nde bir süreden beri Anish Kapoor sergisi var. İlk planlamada 5 Ocak’ta bitecekti, bir türlü vakit bulup gidemedim. Derken, mail geldi ki 2 Şubat’a kadar uzatılmış. İlk bulduğum fırsatta kendimi oraya attım, çok da iyi ettim. Gözüm gönlüm açıldı...
Hindistanlı Anish Kapoor 12 Mart “954’te Mumbai’de doğdu. Kapoor’un annesi Bağdatlı bir Yahudi, babası Hindu’dur.


Hindistan’da orta öğrenimini gördükten sonra, Elektrik Mühendisliği okumak üzere İsrail’e gider. Ancak, matematik dersleri ağır gelince, altı ay sonra “sanatçı” olmak üzere Londra’da alır soluğu.
İyi ki Londra’ya gitmiştir. 1980’lere gelindiğinde artık Anish Kapoor tanınmaktadır. Yaptığı geometrik ve biomorfik (robotları biyolojik sistemin prensibleriyle inşa etmek) heykeller sanat dünyasında beğeni ile izlenmektedir. Kapoor, granit, kireçtaşı, mermer ve alçı gibi basit malzemeler kullanarak yapar eserlerini.
1995’te yasıma apan cilalı çelik malzeme de kullanmaya başlar. Bu eserler, yansıma yapan ve çevredeki objeleri yamuk gösteren ayna şeklineydiler.
1999’da Taratantara ismini erdiği eserini Baltık Un değirmenlerinin olduğu Gateshead, İngiltere’de 35 metre boyunda inşa eder.
2002’de yapılan Marsyas isimli eser ise çelik ve PVC karışımı 320 metrekarelik dev bir eserdir.
2007’de yaptığı Svayambh isimli eser, kırmızı balmumundan yapılmıştır. Kırmızı, kan e insan vücudunu temsil eder.
2009 Eylül ayı’na gelindiğinde Kapoor, Royal Sanat Akademisinde kişisel sergi açan ilk yaşayan sanatçı olur.
Sayfada gördüğünüz heykellerin fotoğraflarını Sabancı Müzesi tarafından bastırılan Anish Kapoor sergisinin kitabından aldım. Kitabı da Kapoor’un sanatına uygun çok modern yapmışlar. Ancak, krem rengi sayfa üzerine fıstık yeşili mürekkeple basılan satırları okumakta zorlandım. Düşünün ki, gözleri sağlam olmayan birisi katiyen okuyamaz.
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in güzel bir önsözü var kitapda. Kitap modern olduğu için önsöz, arkaya basılmış.
Anish Kapoor, yaşayan çağdaş sanatın dehası olarak isimlendiriliyormuş. Kapoor: “Çağdaş sanatta adeta ölçekten utanan bir gelenek var, sanki ölçek kötü bir kelime. Niçin anlamıyorum, çünkü ölçek çağdaş sanatta kullanmamız gereken bir araç” demiş.
Sergiyi çok beğendim, hatta bayıldım, diyeyim. Sanat kalıplarını reddeden, sorgulayan; hayal gücünün, yeninin ve yeniliğin önünü açan yapıtlar sergiliyor Anish Kapoor.
Antalya müzesinde Helenistik çağdan kalma, mermer bir dansöz heykeli var, onu gördüğümde de çok beğenmiş “işte klasik estetik” bu demiştim. Ama, Anish Kapoor’un eserlerini görünce, “Aaaa, mermerin estetik olabilmesi için klasik yontulmasına gerek yokmuş, ölçülü modern sanat da estetik olabilirmiş” dedim.
Kapoor’un eserleri adeta geleceğin de şekillenmesine zemin hazırlıyor, öncülük ediyor. Ağırlıkları tonlarla ölçülen mermer, kireçtaşı, kaymaktaşı gibi doğal malzemeleri müthiş şekillendirmiş sanatçı. Bir baktığınız esere tekrar tekrar bakıp, farklı yönlerden algılayabiliyorsunuz.
Sabancı müzesi, sergilerle ilgili atölyeler, söyleşiler ve türlü etkinlikler de düzenliyor. Özellikle çocuklar için düzenlenen atölyelere pek imreniyorum. Orada çocuklara uygun malzemelerle çeşitli eserler yaptırıyorlar. Daha doğrusu çocukların yaratıcı yönlerinin açığa çıkmasını sağlıyorlar.
Anish Kapoor sergisi harika idi... Sabancı Müzesine kucak dolusu teşekkürler...



Yazarın diğer yazıları: http://www.ayfertuzcuunsal.com/p/yazilari.html adresinde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

WELAJANS Web sitesi çözümleri; Sizin de bir web siteniz olabilir. ->>> htt:// www.sitepaneli.net