11 Kasım 2013 Pazartesi

Yağmurda akan binayı karadenizli müteahit mi yaptı ?


Rodos Adası, Anadolu kıyılarının Güney batısında; Girit Adasının Kuzeydoğusunda, Atina’nın Güneydoğusunda yer alan, 2011 sayımlarına göre 120 bin kişinin yaşadığı pek şirin bir ada. Güney Ege’de bulunan Rodos’un uzun bir Bizans ve daha sonraları Osmanlı geçmişi var. Bu nedenle halen yaşayan Türk azınlık nüfusuna da sahip bir yer.



12 adanın en büyüğü olan Rodos, 80 kilometre uzunluğunda, 38 kilometre genişliğinde, hafif yay görünümlü bir ada. 1400 kilometre kare alanı, yüzmeye müsait uzun sahillerle çevrili, tam anlamıyla bir turist cenneti... Zaten gelirinin hepsi de Turizmden kazanılıyor.
Marmaris’ten sık sık denizotobüsü kalkıyor. Daha önce yazmıştım, en az dört gün önce müracaat ederek kapı vizesi alabiliyorsunuz. Kapı vizesinin verilmesi için bileti aldığınız acenta yardımcı oluyor. Vize verildiği, Yunanistan Konsolosluğu tarafından cep telefonunuza mesaj vasıtası ile bildiriliyor.
Rodos’u anlatacağımda, ama önce sizi gülümsetmek istiyorum! Biz, oradayken yağmur yağdı. Tesadüf bu ya, altı ay öncesine kadar yağmur yağmamış! Yarım gün yağan yağmurdan otelin birçok yeri aktı! Dört yıldızlı, oldukça konforlu ve lüks olan otelin çeşitli yerlerine, kalın havlular ve plastik kovaların yerleştirilmesi hiç de şık olmadı tabii. Eşim, oranın Avrupa olması nedeniyle, çok şaşırmış halde olayı izleyince dayanamadım konuştum: “Gazeteci ve öğretim üyesi Ersoy Soydan bana, 2000 yılındaki Atina depreminde yıkılan binaların hepsinin mübadele de Atina’ya giden Karadenizli müteahhitler tarafından inşa edildiğini söylemişti, acaba bu binayı da o müteahhitlerden birisi mi yaptı?”
Bu anekdodu biraz da Yunanlıların bize ne kadar benzediğini, aradaki farkın, onların kendi şanslarını yaratarak, Avrupa Birliğine çok önceden girdiğini anlatmak için yazdım.
Kaldığımız otel, Rodos kenti dışında olduğu için, ilk gün biraz yürüyüp, yolda bulduğumuz bir taksiye binip, şehir merkezine indik.Etrafı keşfederken üzeri açık iki katlı bir otobüsle yarım ada turu attık, pek de hoşumuza gitti.
Ertesi gün yağmur yağdı, biz de araba kiraladık! İki günlüğü 45 Avro’ya minnacık bir Şevrole bulduk. Vitesli olan arabamız hakkında eşim hemen raporunu verdi! Şevrole, Güney Kore araba firması Daewoo’yu satın aldı, bu o arabalardan birisi olsa gerek... İki gün boyunca, adanın her tarafını çok az benzin yakarak, gayet güzel gezdik.
Bize arabayı kiralayan, Rodoslu oldukça frapan ve sempatik hanım, harita üzerinde nereye gidebileceğimiz hakkında epey bilgi verdi. Rodoslu Hanım’ın araba kiralamadığı zamanlarda kitap okuduğunu ve kendini ifade edecek kadar İngilizce bildiğini buraya eklemek zorundayım. Böylece Yunanistan’ın neden bizden çoook önce Avrupa Birliğine girdiğini daha iyi anlatabilirim.
Arabaya yağmur çiselerken bindik, biraz gittikten sonra, güneş açtı ve ondan sonra da hava kapamadı. Bütün geimizi ılık güneş ışınları altında, hoşlanarak yaptık. Bazı insanların yön bulma duygusu doğuştan gelişmiştir. Eşim de onlardan birisidir. Haritayı okuma yeteneği ve sahip olduğu müthiş bilgisi sayesinde, Rodoslu Hanım’ın tarif ettiği “Yedi pınar”ı hemen bulduk. Zaten Rodos adasının büyük bir kesimi iğneli çam ağaçlarıyla kaplı, aynı bizim Akdeniz Bölgesi gibi. İklim ve coğrafya olarak da çok benziyor. Araba ve insanlar yabancı olmasalar, Toros eteklerinde bir pınar bölgesine geldiğimi düşünebilirdim rahatça...
Geldiğimiz yerin kuzu pirzolası meşhur... Yanında salata, pilav ve dilim patates kızartması da var. İçecek olarak bira ve tabii rakı servis ediliyor. Burada servis edilen rakı, restoran tarafından imal edilmiş, benim de pek hoşuma giden lezzetli bir rakıydı. Yazıyı yazarken eşim hatırlattı... Mevsim gereği etrafta çok arı vardı! Bize hizmet eden garson, “hiç korkup çekinmeyin! Bunlar arkadaş canlısıdır, kimseyi sokmazlar” dedi. Gerçekten de kalabalık açık hava restoranında çok sayıdaki arılar kimseyi sokmadı! Etrafta, arılardan başka çok sayıda tavus kuşu, kaz ve ördek vardı. Özellikle kazlar, masalara gelip, sizi fazla rahatsız etmeden ekmek ve patates istiyorlardı. Ben de, kendi masamızda ve etraf masalarda bulunan bütün ekmek ve patatesleri küçük parçalar halinde büyük zevkle kazlara yedirdim.
Bizi, batı kültüründen, batı düşüncesinden ayıran en büyük özelliklerden birisi, alkol tüketme alışkanlığı, diğeri ise cinsiyet anlayışı bence. Rodos’ta gittiğimiz her yerde, güzel şaraplar ve lezzetli rakılar vardı. Rodos, dediğim gibi Anadolu topraklarına çok yakın olduğu için adanın birçok yerinde Turkcell çekiyordu. Eşim, interneti kullanarak bana Yunan rakısı hakkında dolu bilgi verdi. Bu bilgileri dağarcığımda tarttığımda, Yunanistan’ın farklı bölgelerinde farklı rakılar olduğunu anladım. Girit Adasında örneğin Tskoudia denilen rakı, şarap yapımından geriye kalan cibre/posa/tilf den yapılırmış eskiden. Posa ya da Antep deyimi ile tilf kelimesinin batı Anadolu’da karşılığı cibre dir. Cibre ise, Tskoudia ile aynı kelime! Ts, Ç okunuyor zira... Yani, Çikodia olarak okumanız gerekiyor. Bir de işin içine, Çipura balığı giriyor, Çipura ile de aynı kelime... Onu çözemedim! Acaba, Çipura balığı ile bir çeşit rakı neden aynı isimle anılıyor, çok iyi gittiği için mi? Evet, Girit adasında, cibreden yapılan ve halen Çikodia diye anılan içkiye rakı adını veren de Osmanlılar... Çikodia şişelerinin üzerinde büyük harflerle Rakı yazıyor.
Altımızda araba, bir taraftan gezdik, bir taraftan Çikodia/rakı aradık. Rodos adası olduğu için, orada Çikodia bulmak neredeyse imkansız gibiydi. Adadaki bütün süpermarketlere girdik desem yalan olmaz herhalde. Sonunda Carrefour mağazasında dolu rakı çeşidinin yanısıra, hoş mutfak malzemeleri de bulduk. O kadar rakı çeşidini birarada görünce bu sefer ne alacağımızı şaşırdık!
Hemen yazayım, Yunanistandaki rakı çeşitleri arasında pek azında anason var. O nedenle içine su koyduğunuzda beyazlanmıyor. Rakıdan anlayanlar Yunan rakısını sek içip, müthiş keyif alıyorlar. Ben ise, zaten çok az miktarda içiyorum ve bol anasonlu Türk rakısını tercih ediyorum.
Gelecek yazıya severek andığım Rodos yemeklerini yazacağım.


Yazarın diğer yazıları: http://www.ayfertuzcuunsal.com/p/yazilari.html adresinde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

WELAJANS Web sitesi çözümleri; Sizin de bir web siteniz olabilir. ->>> htt:// www.sitepaneli.net